AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Haluk İpek, koalisyonların panzehiri olduğu için başkanlık sistemini savunduklarını söyledi.
AK Parti Samsun İl Başkanlığı Eğitim Toplantısı, Ordu'nun Fatsa ilçesindeki Yalçın Otel'de yapılıyor. Yoğun katılımın olduğu teşkilat eğitim programına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Haluk İpek, Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı Mahmut Göksu, AK Parti Samsun Milletvekili Mustafa Demir, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, AK Parti Samsun Koordinatörü Hasan Karal ve partililer katıldı. İki gün sürecek eğitim programının açılışını AK Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş bir selamlama konuşması yaparak gerçekleştirdi. Köktaş, "Aradan geçen 12 yıla rağmen enerjisinden, hizmet etme arzusundan, heyecanından hiçbir şey kaybetmeyen AK Parti teşkilatları yine bugün aynı mekanda İl Teşkilat Eğitim Toplantısı'nı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşamaktadır. Eğitim toplantımız teşkilatlarımıza, şehrimize, ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Güçlü teşkilatı, yoğun, gayretli, azim ve kararlı bir çalışma programı ile AK Parti yine hedefi 12'den vuracak ve hedefine emin adımlarla ilerleyecektir" dedi.

"ÜLKENİN İYİ İDARE EDİLMESİ GEREKİYOR"
Daha sonra kürsüye gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Haluk İpek, 11 yılda geride çok büyük başarılar bıraktıklarını ama daha yapacakları çok fazla işler olduğunu ifade etti. İpek, "Türkiye'de 12 yıl önce bu partimizi kurduğumuz zaman aslında şu an hak ettiği yerde değil. Kaderi lider olmak için yazılmış bir milletin torunlarıyız. Bulunduğumuz coğrafyada güçlü olursak bu gücümüzle birlikte hem ülkemizdeki insanlarımızın daha iyi yaşaması hem de ülkemiz güçlendikçe çevremizdeki ülkelerdeki insanlarla da, onlara da adalet dağıtımında katkıda bulunabilecek çok önemli bir coğrafyada bulunuyoruz. Ama bunun için ülkenin iyi idare edilmesi gerekiyor. Peki nasıl yönetilecek? Şimdi dünyada biz tek başımıza yaşamıyoruz. Başka devletler ve başka ülkeler de var. Onların da insanları var, onların da kaynakları var, onların da bir yönetim şekli var. Hem ülkemizi iyi idare edeceğiz, güçlü idare edeceğiz ve ülke kaynaklarımızı insanlarımıza sunacağız hem de ülkeyi güçlendirirken diğer ülkelerle rekabet edeceğiz. Eğer rekabet edemezsek ne olur? Diğerleri, diğer ülkeler, rekabet ettiğimiz ülkeler bakmışsınız çok hızlı bir şekilde ilerlemişler, yol almışlar biz onlardan geri kalmışız. 60 ihtilali yapıldığında Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir 600 dolar civarında. Bu miktar ihtilal yapıldıktan çok kısa bir süre sonra ki, o gün 600 dolar seviyesindeyken Avrupa'daki kişi başına düşen milli gelirimiz daha üst seviyelerde. Sadece ihtilalden 2 ay sonra kişi başına düşen milli gelir 240 seviyelerine düşmüş. Biz iktidara geldiğimizde kişi başına düşen milli gelir 3 bin 200 dolar seviyesindeydi ama bizim o 1960'ta çok daha ünlü olduğumuz, çoğundan daha iyi olduğumuz ülkelerin kişi başına düşen milli gelirleri 25 bin-35 bin dolar arasındaydı. Ama bizim kişi başına düşen milli gelirimiz 3 bin 200 dolar. Neden? Çünkü o zamana kadar Türkiye iyi idare edilmemiştir. Peki, Türkiye nasıl idare edilecek? Türkiye'nin idare edilmesiyle ilgili anayasa bir sistem kurmuş. Anayasada bu sisteme göre parlamento olacak, Bakanlar Kurulu olacak, başbakan olacak, cumhurbaşkanı olacak, belediyeler olacak, il genel meclisi, belediye meclisi olacak. Bu kadar uzun süreli ve sürekli oylarını artırarak bugün 2011 seçimlerine göre yine oylarımızı artırmış durumdayız. Parlamentoda 3'te 2 çoğunluğa ulaşıp tek başına iktidar olan dünyada başka bir iktidar olmadı" diye konuştu.

"KOALİSYONLU DÖNEM OLMAMASI İÇİN BAŞKANLIK SİTEMİ ŞART"
Koalisyonlu dönemlerde ülkenin çok canının yandığını ifade eden Haluk İpek, "Çok canımız yandığı için, üçlü koalisyonda ortaklar bir kanunun bir fıkrasında 3 ay anlaşamadıkları için o kanunu çıkaramadıkları günleri biliyoruz. Biz artık onları parlamentoda 1 saatte çıkarıyoruz. İşte koalisyonlu dönemlere bir daha dönülmemesi için başkanlık sitemini ortaya atış nedenimiz budur. Başkanlık sisteminde koalisyonlar olmaz. Parlamentodaki yapı nasıl oluşursa oluşsun başkan kendi ekibini kurar, hiçbir şekilde siyasal kriz üretilmez. Ülke ilerlemesine devam eder. Yani koalisyonların panzehiri olduğu için biz başkanlık sistemini savunuyoruz. Şu anda parlamentoda 3'te 2 çoğunluğumuz var. Hükümet kararlarını çok hızlı bir şekilde alabiliyor. Çok hızlı bir şekilde işleri yürütebiliyoruz. Ama Allah korusun zannetmiyorum ama ileride siyaset parçalanırsa bunun önlemlerini de bugünden almak zorundayız. Onun da çaresi esasen başkanlık sistemi. O yüzden bunu anayasa değişikliğinde önermiş durumdayız" şeklinde konuştu.
Temel hak ve hürriyetlerin standartların yükseltilmesinde 11 yıldır çok büyük mesafeler aldıklarını belirten İpek, "Olağanüstü halin kaldırılması, uyum yasaları, anayasa değişiklikleri, cumhurbaşkanını halkın seçmesi, 26 maddelik anayasa değişikliği gerçekten bugüne kadar 200 yıl sonra bizim insanımızın anayasa metni olarak gerçekleştirmiş olduğu ve içinde temel hak ve hürriyetlerin zirve yapmış olduğu çok önemli düzenlemeler var" ifadelerini kullandı.
Terör olaylarından da söz eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İpek, şöyle devam etti:
"Kimilerine göre 1 trilyon dolara mal olduğu söylenen ve insanımızın huzurunu, birçoğumuzun akrabalarının hayatına mal olan terör belasından kurtulup, bu ülkenin gerçek gücüne ulaşması için çözüm sürecinde başarıya ulaşmamız lazım. Çözüm sürecindeki çabalarımız son günlerde halkımız tarafından doğru algılanmıştır ve millet desteği çok yoğun bir şekilde devam etmiştir. İnşallah terörü sonlandırmak AK Parti kadrolarına nasip olacaktır. Terör belasından kurtulup Türkiye'yi Orta Doğu'nun önünde, Kafkaslar'ın önünde o hak ettiği güçlü yere hep birlikte getireceğiz. Tüm bunları yaptıktan sonra işimiz bitti mi? Hayır. Bu başarımızın kaynağı millettir."
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
(MY-SLH-CC-Y)

16.02.2013 14:06:21 TSI

Editör: Wan Haber