AK Parti MKYK üyesi Sosyolog Mazhar Bağlı ile Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Avukat Sinan Kılıçkaya, canlı yayında başkanlık sistemi, İmralı süreci ve yeni anayasayı konuştu.
Gazeteci-yazar Aslan Değirmenci'nin Kanal 5'de hazırlayıp sunduğu 'Son Gündem' programında başkanlık sistemi, İmralı süreci ve yeni Anayasa masaya yatırıldı. AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, şiddet olaylarını sonlandırmak için başlatılan İmralı sürecini şöyle değerlendirdi:
"Dış destekler alan PKK terör örgütünün halkı kendi amaçları doğrultusunda kullandığını görmek mümkün. 1800'lerden beri var olan bu sorunun çözümü için adımlar atılmadığını görüyoruz. Terörün maddi ve insani boyutunu düşündüğümüz zaman büyük kayıp olduğunu gördük. Yeni süreç tek bir alan üzerinden yürüyen bir çalışma değil. Mağduriyetlerin giderilmesi ve bölgeye yatırımların yapılması için çalışmalar devam ediyor. Bu konu üzerinde ilk defa II. Abdülhamid çalışma yaptı. Şimdi ise AK Parti çalışma yapıyor. Yıllarca Batı'ya ihale eden sorunlarımızı kendi irademiz ile çözmeye çalışıyoruz ve çözeceğiz."
CHP'li Güler'in, "Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz" sözlerine tepki gösteren Bağlı, "İmparatorluk mirası üzerinde oturan toplumu ayrıştırmaya çalışıyorlar" dedi. Bağlı, "Kürtler ve Türkler eşit olamaz' ifadesi birlikteliği değil, ayrıştırmayı destekleyen bir düşüncedir. Bu fiili olarak da terör sorunu ile karşımıza çıkıyor. Bu düşüncelerden arındırılmış şekilde terör sorunu çözüme kavuşursa, bu süreç sonucunda Türkiye daha güçlü olur" şeklinde konuştu.
Yönetiminde sorunlar olduğu için bu sorunu çözecek sistemleri araştırdıklarını ifade eden Bağlı, "Bu sistem Başbakanın son dönemi olduğu için ortaya atılan bir konu değil. Yürütmedeki sorunları ortadan kaldırmak için bir sistem değişikliğine ihtiyaç var. Bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. Başkanlık sistemini halka anlatmak için çok kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz. Konu üzerinde meydana gelen spekülasyonları ortadan kaldırmak için bilgilendirme yapacağız. Dezenformasyonlara meydan vermek istemiyoruz. Bu sisteme niçin ihtiyaç duyuluyor bunu anlatacağız" diye konuştu.
"Parlamenter sitemde hiyerarşik bir yapı varken, başkanlıkta daha yatay bir sistem var" diyen Bağlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başkanlık deyince akla Milli Şef geliyor. Bizim getirmek istediğimiz sistemin onunla alakası yoktur. Parlamenter sistem hakkını doldurdu. İşlevselliğini kaybetti. Amacımız Türkiye'de demokrasinin işleyişini daha iyi noktaya getirmektir. İkili yapının ortadan kalkmasını sağlamaktır."
Mazhar Bağlı, başkanlık sisteminin 'Diktatörlüğe yol açacak' şeklindeki iddialara da canlı yayında cevap verdi. Bağlı, "Başkanlık sisteminin diktatörlükle alakası yok. Demokratik sisteme müdahalede bulunan bir sistem olmayacak, aksine halkın iradesini yükseltecek. CHP ve çevreleri bu sisteme karşı çıkıyor. Bugün yaşadıklarımız tek parti döneminin sıkıntılarıdır. Bunu söylemekten çekiniyorlar. Unutulmamalıdır ki başkanlık sistemi, günümüzün siyaset teorisine de Türkiye toplumunun antropolojik dokusuna da son derece uygun bir hükümet etme sistemidir. Yasama ile yürütme arasındaki dengenin modern demokratik bir tarza kavuşturulması için de başkanlık sistemine ihtiyaç vardır" diye konuştu.
Şiddet olaylarını sonlandırmak için hükümetin attığı adımları desteklediklerini açıklayan Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Avukat Sinan Kılıçkaya ise, kalıcı bir çözüm için yeni anayasanın şart olduğunu söyledi. Kürt sorununun çözüme kavuşması ve terörün sonlandırılması noktasında kalıcı çalışmalar yapıldığını vurgulayan Kılıçkaya, "Bu süreç başladı ve devam ediyor. Sürecin sonucunda iyi bir yerlere ulaşacağından şüphemiz yok. Türkiye'de temel sorun, tek tip insan oluşturmaktı. Bu bağlamda insanlara zulmedildi. Baskı yapıldı ve bunun yansıması görüldü. Bu baskıyı temelden kaldırılırsa terörün halk desteği kesilir ve çözüm kalıcı olur. Halklar kendilerini ayrı görmezlerse sorunu temelden çözersiniz. Bunun yolu da yeni anayasa'dan geçiyor" şeklinde konuştu.
Yeni anayasada vatandaşlık tanımının yeniden yapılarak, etnik ayrımcılığa yol açacak ifadelerin ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Kılıçkaya, "Vatandaşların mutlu olması önemlidir. Bugün teröre malzeme mutsuz insanlardan çıkıyor. Halk kendisini yeterince ifade edemezse, özgürlüklerini tam olarak yaşayamazsa o zaman terör ortaya çıkar. Yeni anaysa ile sorunlar çözülmek isteniyorsa herkesi mutlu edecek bir anayasa yapılmalıdır. Özgürlükçü bir anayasa yapılmadığı sürece terör çözülse bile kalıcı olmaz" diye konuştu.
Özgürlük ve güvenlik hakkı ihlallerinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Kılıçkaya, özellikle kanlı eylemlere bulaşmayan ve açıkça teşvik etmeyen, hakkında somut kanıt bulunmayanların serbest kalması gerektiğini vurguladı. Kılıçkaya, "Hem barış isteyip hem de herkesi yargılarsanız çözüm üretmiş olmazsınız. Biraz hoşgörü ve toleranslı bakmak gerekiyor. Düşünce ve vicdan özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalıdır" dedi.
Yargının kimseye hesap vermez bir halde olduğunun altını çizen Kılıçkaya, "Millete hesap verebilir bir yargı olmalıdır. '28 Şubat' sürecinde yargı kabul edilmeyecek kararlar verdi. Yargının başkanlık sisteminde daha işlevsel olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"Yargı bağımsız hale gelir kimseden emir almazsa o zaman yargı etkin denetim hale gelir" diyen Kılıçkaya, sözlerine şöyle devam etti:
"Yürütme ve yasama içi içe olmazsa etkin denetim sağlanır. Kuvvetler ayrılığı ilkesini ne kadar iyi kullanılırsa o zaman sıkıntılar ortadan kalkar. Referandum öncesinde yargı hükümete baskı kurar hale gelmişti ve tehditkar açıklamalar yapardı. Darbe dönemlerine baktığımız zaman da darbecilerin yargıyı kullandığını görüyoruz. Mevcut sistem buna engel olmak yerine destek veriyor. Artık sisteme dokunulmalıdır."
(HD-Y)

13.02.2013 18:02:48 TSI

Editör: Wan Haber