AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MKYK toplantısı sonrası açıklama yaptı. Çelik'in açıklamasına göre AK Parti MKYK'sında alınan kararla il ve ilçe başkanlarını atama yetkisi Genel Başkan'dan alınarak yeniden Genel Kurul'a verildi. Ömer Çelik, yetki devri kararının ardında "kriz" olduğu iddiasını yalanlarken, kararı "bunun bir değişiklik, radikal bir tutum olarak ele alınması doğru değildir, teknik bir meseledir" dedi.

AK Parti MKYK, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kullandığı "il ve ilçe başkanlarının atanması yetkisi", 51 kişilik MKYK'da 48 kişinin imzasıyla sunulan önergeyle yeniden MKYK'ya verilerek Davutoğlu'nun elinden alındı.

“BİR KRİZ OLURSA BEN SİZE SÖYLEYECEĞİM”
Ömer Çelik, "Bunun bir değişiklik, radikal bir tutum olarak ele alınması doğru değildir, teknik bir meseledir. AK Parti'de teşkilatlarla ilgili kararlar hiç bir zaman ertelenmez. Gereken hassasiyet gösterilir. Daha geniş bir takvimde ele alınması için böyle bir karar alındı. Herhangi bir kriz söz konusu değil. Karar oy birliğiyle alındı, ilk imza Başbakan'dan" diye konuştu.

Çelik, “Bu değişiklik neden şimdi yapıldı" sorusuna şu cevabı verdi:
"Bu teknik bir düzenlemedir. Önümüzdeki MKYK’da da başka kararlar alacağız. Bu kararın alınmasında da ilk imzayı Başbakan atmıştır ve oybirliği ile alınmıştır bu karar. MKYK’nın partinin en üst karar organı olarak bu kararları alması esastır. Bir kriz olursa ben size söyleyeceğim."

Çelik'in açıklamalarından satır başları;
YETKİ YENİDEN MKYK'YA GEÇTİ

AK Parti MKYK'sında alınan kararla il ve ilçe başkanlarını atama yetkisi Genel Başkan'dan alınarak yeniden Genel Kurul'a verildi. Bunun bir değişiklik, radikal bir tutum olarak ele alınması doğru değildir, teknik bir meseledir. AK Parti'de teşkilatlarlar ilgili kararlar hiç bir zaman ertelenmez. Gereken hassasiyet gösterilir. Daha geniş bir takvimde ele alınması için böyle bir karar alındı. 

Türkiye'nin terörle mücadelesinin ne kadar zorunlu olduğunu görüyoruz. Bazı çevreler terör örgütünün bir vahşeti yokmuş gibi davranıyorlar. Bu mücadele demokrasimizi, sokaktaki vatandaşımızı koruyor. Terörle mücadele konusunda kararlılıktan en ufak bir taviz verilmemesi gerekiyor. Eğer teröre karı yapılan bu mücadele sürmezse demokrasimizi koruyamayız. 

"TÜRKİYE'DE İÇ SAVAŞ YOKTUR"
"Bazen bazı uyarılar yapılıyor, 'Türkiye'de iç savaş var, iç savaş ortamı sona ersin' vs. gibisinden. Maalesef bazıları bunu Meclis'te bile telaffuz edebiliyor. Türkiye'de bir iç savaş yok. Türkiye'de iki eşit tarafın çatışması da yok. Türkiye'de meşru güçlerin, milletten yetki almış hükümetin verdiği emirle güvenlik güçlerinin yürüttüğü, terör örgütüne karşı, gayrimeşru bir yapıya karşı, gayriahlaki, gayriinsani şekilde davranan bir yapıya karşı meşru mücadelesi vardır."

PARALEL İLE MÜCADELE
Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit eden bir durumdur. Türkiye'nin kurumlarının içine sızan bir faaliyet olarak devam etmektedir. Özellikle üniversitelerde yeni yapılanmalara gittikleri takip edilmektedir. Mücadele sürdükçe ve detaylara gittikçe, ne kadar kararlılıkla sürdürülmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.

YENİ ANAYASA
 "Yeni anayasa konusunda, birincisi temel haklar kısmı, ikincisi kuvvetler ayrılığı ve denge denetim sistemleri, üçüncüsü yargı bağımsızlığı ve yargı tarafsızlığı gibi üç ana alanda konu başlıkları ele alınıyor. Temel haklar kısmının yazımı hemen hemen bitmek üzere, diğer alanlarda da hem değerlendirme çalışmaları hem yazım çalışmaları sürüyor. Bu takvimimiz aksamadan bu ayın içerisinde belli bir aşamaya ulaşmış olacağız, anayasa taslağı ortaya çıkmış olacak."

KOMİSYONDAKİ KAVGALAR
Anayasa Komisyonu'nda Sayın Adalet Bakanımızın üzerine yürünmesinden milletvekillerimizin darp edilmesine kadar bir tablo ortaya çıktı. Kuşkusuz bu tabloyu ortaya çıkaranları, bu tabloya imza atanları şiddetle kınıyoruz. Burada bir kere daha gözüküyor ki söyleyecek sözü olmayanlar, orada bir kere daha bu şiddete başvurmuş gözüküyorlar. Ama her halükarda, geçmişte olduğu gibi AK Parti bu komisyonları çalıştıracak, Meclis'in herhangi bir şekilde kilitlenmesine, komisyonların ve Genel Kurul'un kilitlenmesine müsaade etmeyecek.

Editör: Wan Haber