Merhum Lider Turgut Özal, Türkiye’yi koşmakta olan bir atlete benzetirmiş.
 
Ancak Özal’a göre atletin karnında bir ağrı ve sancı var.
 
Özal atletin koşuyu bu şekilde sürdüremeyeceğine inanır.
 
Koşmakta olan atletin karnındaki ağrı ve sancı Kürt sorunudur.
 
Belki kabul ederler ya da etmezler ama bana göre bu ağrı ve sancı şuan için Van AK Parti için de geçerli.
 
Tabii buradaki ağrı ve sancı çok farklı.
 
Biliyorsunuz AK Parti 2012’in Temmuz ayında Van’da il kongresini yaptı.
 
Kongrede tüm çabalara rağmen 2 ayrı liste çıktı.
 
AK Parti için ideal olanı tek listeydi.
 
Kongrede mevcut il başkanı Abdullah Aras ve listesi 348 oy alırken Nayif Şabu ve listesi 148 oy da kaldı.
 
Genel merkez ve milletvekillerinin desteği tamamıyla Aras’tan yanaydı.
 
O yüzden alınan 148 oyu küçümsememek lazım.
 
Kongreden birkaç ay sonra birlik ve beraberlik pozları verildi ama kamuoyu da biliyor ki, Şabu ve arkadaşları için duygular çoktan incinmişti.
 
Düne kadar aynı yönetim içinde mücadele edenler son kongrede birbirlerine karşı mücadele etmek zorunda kalmışlardı.
 
Şimdi ise Van AK Parti için incinen duyguları tamir etme zamanı.
 
Ve fırsat kapıya geldi.
 
Merkez ilçe lav edilirken, iki yeni ilçe ihtisas edildi.
 
İpekyolu ve Tuşba.
 
AK Parti eğer Van’ı kazanmak istiyorsa, önce iç barışını sağlam temeller üzerine oturtmalı.
 
Nayif Şabu ve listesinde yer alanlarla bir araya gelinip, en azından ilçelerden biri için onların da görüşü alınmalı.
 
Ve hatta bir ilçe başkanlığı onların uygun göreceği bir isme verilmeli.
 
Gönül ancak böyle alınır ya da kazanılır.
 
Unutulmasın, iki, “1” yan yana gelirse, 11 ortaya çıkar.
 
Bunun en güzel örneğini ABD Devlet Başkanı Barak Obama vermiştir.
 
Obama, Demokrat Parti’de liderlik için yarıştığı Hillary Clinton’a dışişleri bakanlığını uygun görerek, en büyük rakibini yanına çekmeyi başarmıştır.
 
ABD tarihine damga vuran en önemli figürlerinden biri de Abraham Lincoln’dür.
 
Lincoln, parti içindeki rakiplerinin değil önünü kesmek, tam aksine onları en iyi şekilde onore ederek, ABD’nin en önemli sorunlarını çözmeyi başarmıştır.
 
Örnekler ortada. Tüm bunlara rağmen AK Parti eğer “Yok ben Van’ı kazanmak istemiyorum” derse, dile getirilen görüşün tam tersini yapar, bize de bunu saygıyla karşılamak düşer.