İki sene kadar önce haksız ve dahi vasıfsız AKP teşkilat mensuplarının  devlet ve belediye kadrolarına yerleştirildiğini yazmıştım. 

O zaman bunun sistematik ve cemaate karşı bir operasyon amaçlı olduğunu düşünememe saflığını yaptığımı da kabul etmeliyim....

Gerçi ben  bunca gürültünün  cemaati pasivize etmek için değil,  bizatihi devlette kaim/daim olmak için yapılmış bir paravan olduğu kanaatindeyim.

Paralel yapı diye kopartılan kıyamet de bunun bahanesi sadece…

Adım adım parti devletine doğru gidiliyor.

Atamalar teşkilatlarca onaylanıyor. Teşkilatların referansına göre makam tevdileri yapılıyor…

Emniyet, yargı, bürokrasi olmak üzere partinin geleceği devletin geleceğinin üstünde tutularak, devletin yetişmiş kadrosu partizanlık uğruna tasfiye ediliyor.

Sadece devlet kurumları değil. 

Partiye yakın olan insanlar;

-Devlet kadrolarına hukuksuz/haksız olarak istihdam ediliyorlar,

-Belediye kadrolarına haksız bir şekilde yerleştiriliyorlar,

-Hükümet ile arasını bozmak istemeyen özel kurumlar teşkilatlarca yönlendirilen vasıfsız insanları istihdam etmek durumunda kalıyorlar...

Bunlar arasında elbette ki vasıflı, hakkıyla vazife alanlar da vardır. 

Ama sırf onların ikbali uğruna, kimlerin üstüne basılarak o makamların kendilerine tevdi edildiğini de en iyi onlar biliyor! 

Bunun ahlaki, hukuki tarafını elbette tartışacağız ama ülkeye maliyeti öncelikli olarak tartışılması gereken husus...

Bugün Rotahaber THY'deki kadro değişikliği ile gelen zararın bilançosunu haber yaptı.

Habere göre THY tasfiyeler sonrası yılın ilk çeyreğinde 226 milyon tl zarar etti…

Sırf bir inat, bir hırs uğruna işinin ehli insanlar yerine parti intisabının esas alındığı atamalar yapan devlete ilk faturası bu.

Maddi faturalar telafisi mümkün olanlar...

Bir de bunun emniyet, yargı, askeriye gibi devleti ayakta tutan kurumlarındaki tasfiyelerin yerine,  partizanca atamaların devlete ve millete maliyetini düşünün...

Buna bir de KPSS'nin kaldırılıp,  bakanlıkların kendi sınavlarını yapacağını ekleyin...

Dahası atamalarda sınavlardan ziyade mülakatın etkili olacağını...

Elbette her kurum birlikte çalışacağı personeli seçme konusunda bağımsız olmalı.

Ahh keşke bizim idarecilerimiz de o kadar profesyonel olabilselerdi...

Bir tanıdığımız bir süredir maliyenin bir kadrosu için çalışıyordu. Gelinen süreçte kişisel bilgi ve kabiliyetinin ataması için yeterli olmadığını anlamış olacak ki "Ak Parti kadın kollarına üye olayım da belki atanırım" dedi.

Ülkenin geldiği durum maalesef bu...

Çünkü Ak Parti teşkilat mensuplarının neredeyse tamamı devlette ya da belediyede çalışıyor ya da devlet ya da belediyeye hizmet satıyor…

Yani bir yerde ekmek parası…

Maaşlarını devletten alarak partiye hizmet etmeleri de cabası. Çünkü resmi mesailerinin büyük çoğunluğunu parti işlerinde geçiriyorlar.

Milletin vergilerinden aldıkları maaş ile millete hakarete devam ediyorlar.

Temeli, milletin hakkına tecavüz ile “ah”lar ile atılan bir parti devleti kuruluyor alabildiğine “gürültülü”.

Daha çok bağırmaları da bunun duyulmasını engellemek içindir kim bilir…

YONCA KAYA İŞAHİN / ROTAHABER

www.twitter.com/yoncakayasahin

[email protected]