Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) sokağa çıkma yasağı sırasında yaralananların hastaneye kaldırılması için verdiği tedbir kararlarını uygulamayan Türkiye’yle ilgili bugün tekrar AİHM’e başvuru yapıldı.

Avukat Ramazan Demir’in başvurusunda, şimdiye üç kişi hakkında tedbir kararı çıktığını, ikisinin karar uygulanmadığı için hayatını kaybettiği, hakkında tedbir kararı verilen Orhan Tunç’u almaya gidenlere de ateş açıldığı belirtildi.

Demir bianet’e yaptığı açıklamada da AİHM kararlarının bağlayıcılığını, hükümet ve devletin tavrını, yaptıkları diğer başvuruları ve şu anki durumu anlattı.

Sokağa çıkma yasağıyla ilgili karar

Demir’in bugün AİHM’e “acil” koduyla gönderdiği başvuru dilekçesinde, Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamadığı vurgulandı:

“Türkiye Hükümeti mahkemenizin tedbir kararlarına rağmen sözleşmenin 34. maddesine aykırı hareket ediyor. Tedbir kararı uyarınca ambulans bekleyenlere ulaşmaya çalışanlarsa hedef oluyor. Bu durum mahkemenizin tedbir kararlarını fiilen etkisiz kılıyor.

Güvenlik güçlerinin sokağa çıkan herkesi keyfi olarak öldürmeye devam etmesi, mahkemenizin artık sokağa çıkma yasağı ve devam eden öldürme vakaları için İçtüzük 39 bağlamında daha etkili ve sonuç alıcı bir karar almayı zorunlu kılıyor.”

AİHM’e “yerinde tespit” talebi

AİHM’e bugün yapılan başvuruda, “Kişiye yönelik tedbir kararlarının fiili olarak etkisizleşmesi karşısında, sokağa çıkma yasağının kendisi ile ilgili bir tedbir kararı verilmesi gerektiği” ifade edildi. 

Avukat Demir AİHM’den, Cizre’de görevli hakimlerin ziyaret edilerek olgu ve delil tespitinin yerinde yapılmasını talep etti.

Avrupa Konseyine de şikayet

Avukat Demir, AİHM’in üç ayrı tedbir kararı verdiğini, devletin bu kararları acilen uygulaması gerektiğini belirtti:

“Devlet hakkında tedbir kararı verilenleri hayatta tutmak zorundaydı, yapmadı. AİHM’in kararları net. Tedbir kararları fiilen işlemez hale geldi. Zaten iktidar AİHM kararlarına saygı duysaydı sokağa çıkma yasağı kalkardı.”

AİHM kararlarının uygulanmamasından kimlerin sorumlu olduğunu da şöyle sıraladı:

“Doğrudan sorumlu hükümettir. AİHM yargılamasında Türkiye Cumhuriyeti devletini, icra organı olarak hükümet temsil ediyor. Ayrıca vali, kaymakam, başbakanlıkla birlikte Sağlık, İçişleri ve Adalet bakanlıkları da sorumlu. Kararın uygulanmamasında sorumlu olanlar hakkında suç duyurusunda da bulunacağız.”

Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamasından sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine de başvuracağını söyleyen Demir, “Tek kişilik tedbir kararlarının uygulanmadığının görülmesi için yerinde inceleme de talep edeceğiz” dedi.

Kararların uygulanmamasıyla ilgili ne gibi bir yaptırım olabileceği sorumuzu da “AİHM’e yargılama konusu olarak taşınır ve dava sonuçlanarak Türkiye’nin ihlalde bulunduğu kararı verilebilir. Ancak o zaman çok geç olarak” diye cevapladı.

“Derdimiz ihlal tespiti değil. Sokağa çıkma yasağı, güvenlik güçlerinin insanları keyfi şekilde öldürmesine ortam yaratıyor. Bu nedenle acil tedbir istiyoruz. Hak ihlalleriyle ilgili dava açılması için zaten AİHM’e başvuru yapacağız.”

Avukat Demir Cizre’de öldürülen ancak cenazesi sokaktan alınamayan Mehmet Kaplan ve cenaze evine taziyeye gittikten sonra iki gündür haber alınamayan Ahmet Tunç’la ilgili de AİHM’e başvuru yaptı. Bu başvurulara yanıt bekleniyor.

Editör: Wan Haber