Ahmet Türk: 'eğer Türkiye Kürt Sorununu Çözerse Çok Güçlü, Saygın Bir Devlet Olur'

Mardin Bağımsız Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi Başkanı Ahmet Türk, "Eğer Türkiye Kürt sorununu çözerse inanıyorum ki Ortadoğu'da çok saygın bir devlet ve çok önemli bir model olur" dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Osmaniye İl Kongresi'ne katılan Ahmet Türk, Kürtçe olarak başladığı konuşmasına daha sonra Türkçe devam etti. Yıllardır inkarcı politikalar sonucu Kürt halkının sorunlarının çözülmediğini söyleyen Türk, "Kürtler adalet, eşitlik ve özgürlük arayışı içinde. Bunlar ve Kürt halkının hukukunu tanıyacak bir yaklaşım olmadan, asla ve asla Kürt sorunu çözülmeyecek, Türkiye'ye de istikrar gelmeyecek dedik. Kürtler her zaman barış için mücadele verdiler. Aslında barış için öldüler. Bunun da çok iyi bilinmesi gerekiyor. Eğer siz bu mantıkla meseleye yaklaşırsanız, sorunun çözümü zor olmayacak ve sorunun çözümünün önündeki engeller birer birer ortadan kalkacaktır. Ama şurada da uyarımızı yapıyoruz; geçmişte de Kürtler üzerinde bazı oyunlar oynandı. Kürtleri oyalayarak, kandırarak bazı şeyler gündeme getirilmeye çalışıldı. Bugün de söylüyoruz. Eğer sizin niyetiniz barışçıl bir sürecin gelişmesi, Kürt sorununun çözümü, onurlu bir barış ise Kürtler hazırdır. Ama siz yine Kürtleri kandırmaya yönelik, tasfiyeye yönelik bir işin içinde olursanız asla ve asla Kürtler böyle bir şeyi kabul etmez. Yoksa bizim sınırlarla filan fazla bir ilgimiz yok. Sınırlar bizi heyecanlandırmıyor. Bizi heyecanlandıran halkların özgürlüğüdür ve halkların gerçek kardeşliğidir. İşte biz böyle bir anlayış ile bu süreci ele aldık ve bu sürecin yürümesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğimizi de açık bir şekilde ifade ediyoruz. Çünkü artık bu ülkede kanın durması gerekir. Acıların bir daha yaşanmaması gerekir. Ancak bu fırsatları bir daha heba edersek ve kaçırırsak, gerçekten halklarımız büyük acılar yaşar. Evet Kürtlerin yaklaşımı açıkça ortada. Ancak tabi ki bu barışçıl sürecin kalıcı hale gelmesi için Türkiye'de barışa inanan, demokrasiye inanan, halkların kardeşliğini ve eşitliğini esas alan insanların da, sivil toplum örgütlerinin de, siyasi partilerin de barış sesini yükseltmeleri gerekir. Eğer biz barış sesini yükseltirsek, barış sesini o milliyetçi, faşist kesimlerden daha fazla yükseltirsek, o zaman bu ülkede barışı sağlarız. Ama ırkçı, milliyetçi anlayışlara teslim olup onlardan medet umarsak, büyük bir üzüntü ile ifade etmek istiyorum ki; bugün özlediğimiz barışı kaçırabiliriz, tehlikeye sokabiliriz" dedi.
Bugün Kürt meselesinin artık Türkiye'nin meselesi olmaktan çıktığını ifade eden Türk, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kürt meselesi Orta Doğu'nun meselesidir. Çünkü Orta Doğu'ya baktığımızda bugün 40 milyon Kürt, dört ayrı parçada yaşamaktadır. Bu nedenle Kürt meselesini görmemezlikten geldiğiniz zaman Orta Doğu'ya da barış getiremezsiniz. Bugün dört parçada yaşayan Kürtler de adalet, eşitlik ve özgürlük arayışı içindedir. Bu nedenle Kürt meselesini çok kapsamlı, çok geniş bir sorun olarak önümüze koymalıyız, tartışmalıyız. Şimdi 40 milyon Kürt Orta Doğu'da özgür olmadığı zaman Orta Doğu'ya nasıl istikrar gelir, gelmesi mümkün değil. Eğer Türkiye Kürt sorununu çözerse inanıyorum ki Orta Doğu'da çok güçlü bir devlet, çok saygın bir devlet ve Orta Doğu için de çok önemli bir model olur. Ama o milliyetçi reflekslerle hareket ederse, Orta Doğu'daki gücünü de kaybeder ve Orta Doğu'da bir kaosun büyümesinin de nedeni olur."
(ACK-AKL-CC-Y)

09.02.2013 17:54:43 TSI