Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Erşan Bilgili, cüzzam mikrobunun verem hastalığını yapan basille hemen hemen aynı türde olduğunu belirterek, cüzzam mikrobu taşıyan bir hastayla uzun süreli ve yakın temasta bulunulması halinde hastalığa yakalanmanın mümkün olabileceğini söyledi.
Bilgili, 25-31 Ocak Cüzzam Haftası münasebetiyle yaptığı açıklamada, cüzzam hastalığının tedavisinin mümkün olduğunu ve 2 yıl içerisinde hastaların tamamen iyileştiğini anlatarak, "Teşhisi gecikmiş veya hiç tedavi almamış hastalarda 10-15 yıl sonra sakatlıklar gelişir. Hastalıkların ilk teşhis ve tedavileri deri hastalıkları uzmanları bulunan devlet hastanelerinde yapılır. Aynı verem tedavisinde olduğu gibi en az üç ilaçtan oluşan bir kombine tedavi ile en çok 2 yıl içinde hastalar tamamen iyileşmektedir. Tedavide etkin ilaçların varlığı ve bulaşıcılık baskı altına alınabildiğinden, hastalar sadece ön tedavi için hastaneye yatırılır ve şekil bozukluklarının ameliyatla düzeltilmesi yoluna gidilebilir" dedi.

"TÜRKİYE'DE CÜZZAMLA MÜCADELE 1919 YILINDA BAŞLADI"
Ülkemizde cüzzamla mücadeleye 1919 yılında Prof. Dr. Mazhar Osman'ın 40 kadar cüzzam hastası için Bakırköy Akıl Hastanesi'nde özel bir bölüm açmasıyla başlandığını belirten Öğr. Gör. Dr. Erşan Bilgili, bu girişimin ülkemizdeki ilk cüzzam hastanesinin temelini atan bir adım olduğunu ifade etti.
Cüzzamın ülkemizde kontrol altına alınması konusundaki en geniş girişimin 1976 yılında Prof. Dr. Türkan Saylan ve arkadaşları tarafından Cüzzamla Savaş Derneği'nin kurulması olarak kabul edildiğini kaydeden Bilgili, Ankara'da Cüzzam Savaş ve Araştırma Derneği adında gönüllü bir oluşum bulunduğunu da hatırlattı.
Bilgili, tüm merkezler ve gönüllü kuruluşların Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içerisinde her yıl Ocak ayının son haftasında Cüzzam Haftası düzenlediğini de sözlerine ekledi.
(KÇ-MŞ)

24.01.2013 14:30:54 TSI

Editör: Wan Haber