Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Star’a özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Sohbetimizin ana konusu ihracat ve Türkiye’nin 2023 hedefleri olunca Bakan Elitaş, 2023 hedefinde dünya ticaret hacminden yüzde 1.5 pay almaya yönelik bir hesaplama olduğunu hatırlatarak, 500 milyar dolarlık ihracat hedefinden taviz verilmeyeceğini belitti. Elitaş, şunları söyledi: “Biz bu hesabı yaparken dünyanın 10 yıllık büyüme trendi ile Türkiye’nin büyüme trendini ortaya koyduk. 2023’te dünyanın bu kadar olduğu yerde, Türk insanının performansı da bu olacak. Yüzde 0.70 olan dünya ticaret hacminden aldığımız payı 11 yılda yüzde 1.5’e çıkaracağız. Bunun hesabı da 500 milyar dolarlık ihracat. Dünya normalleşirse, her şey normal seyrine dönerse 500 milyar dolar ihracat gelecek. Hedefi oransal olarak değerlendirerek daha sağlıklı bir noktaya götürürüz.”

EKİP OLUŞTURULDU

Ekonomi Bakanı Elitaş, ihracatın 1980’lerde başlayıp bugünlere geldiğini ifade ederek, toplam 171 bin civarında firmanın ihracat yaptığı söyledi. 2015 yılında 62 bin ihracat yapan firma olduğunu ifade eden Elitaş “Yaklaşık 110 bin adet daha önce ihracat kültüründen geçmiş, tozunu yutmuş, bu konuda az çok bilgi sahibi olan firma var. Bunlar ihracat potansiyeline sahip. Bu firmaları sahaya çekeceğiz. Bir kısmı bir kez, bir kısmı 3-4 kez ihracat yapmış. Niye vazgeçtiklerine yönelik ekip oluşturduk, anket yapıp ihracattan vazgeçme sebeplerini göreceğiz, bu çerçevede değerlendirmesini yapacağız” diye konuştu. Ekonomi Bakanlığı’nın uluslararası rekabeti geliştirmeyle ilgili desteklerinin fazla olduğunu dile getiren Elitaş, bunların anlatılacağını açıkladı. Elitaş “Önemli dernekler ve kuruluşların yöneticileri dahi bizim ne tür destek verdiğimizin farkında değil. Hem STK örgütleri hem oda ve borsalarla ihracatçı birliklerinin bölgelerinde verdiğimiz destekleri anlatacak bir organizasyon gerçekleştirmemiz lazım. Ülke içinde bunu da yapıp duyurmak lazım” diye konuştu. Ekonomi Bakanı Elitaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

Her yerde müşteri her malın alıcısı var

Bizim dünya ticaret hacmindeki rakamımız yüzde 1 bile değil. 2014 yılında dünya ticaret hacmindeki oranımız 0.83. 2015 yılında 0.94. İhracatımız 157.6 milyar dolardan 144 milyar dolara düştü. İthalat 240 milyar dolardan 207 milyar dolara düştü. Ancak ticaret hacminden aldığımız pay arttı. Biz dünyanın ticaret hacminin yüzde 1’i değiliz. Yüzde 2 olduğumuzda kimse hissetmez ama bizim için olağan üstü olacak. 150 milyar dolar ihracat 300 milyar dolar demek. Bunun için hedeflenen bölgeleri gezmek lazım. Her yerde müşteri vardır her malın alıcısı vardır.

Kur ve emtia farkı olmasa ihracat 168 milyar dolar

2015’te ihracat 143.9 milyar dolar oldu. 2014’te 157 milyar dolar idi. Düşüşü analiz ettiğimiz zaman iyi sonuç ortaya çıkıyor. 2014-2015 kıyaslamasında 12.9 milyarlık kur etkisinden kaynaklı parasal düşüş var. 11 milyar dolarlık emtia fiyatlarındaki düşüşle ilgili bir durum var. 2015’te her şey sabit olsaydı yaptığımız hesaplamalara göre kur etkisini bir tarafa koysaydık 157 milyar dolar ihracat yapacaktık. Emtia fiyatları da sabit olsaydı 11 milyar dolar oradan geliyordu 168 milyar dolar olacaktı.

Petrol geliri olmayan ülkelere gitmemiz gerekiyor

Emtia fiyatlarındaki olumsuzluk kötü gözüküyor. Biz ne yapabiliriz? Her bir sıkıntı, her bir kriz kendi fırsatını içinde barındırır. Fırsatı yakalayan bir ülke konumuna gelmeliyiz. Petrol, yeraltı kaynakları zengin olan ülkelerin gelirlerinde azalma ortaya çıktı. Bu da bizim çevremizdeki ülkeler. Rusya’da petrol fiyatlarının110 dolardan 30-40 dolarla düşmesi toplam gelirlerini azalttı. Petroldeki düşük geliri buradan olan ülkelerin harcamalarını da aşağı çekecek. Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, İran, Irak, Rusya ve Türkmenistan gibi petrol ihracatçısı ülkelerin dışında başka bir coğrafyaya gelirleri daha stabil olan esnek olmayan yörelere gitmemiz gerekiyor.

Hedef pazar Orta Afrika

1980’lerin sonunda Türk Cumhuriyetlerine yapılan atağın benzerini keşfedilmeyi bekleyen bölgelere yönlendirmemiz lazım. Orta Afrika’nın 15-20 yıllık persfektifte tüketimin olağan üstü artacağı büyük bir pazar olacağı görüşü hakim. Somali, Cibuti, Senegal o bölgeye kadar gelen Fildişi Sahili, Togo, Benin, Gana, Gabon, Nijerya, Nijer ve Sudan gibi ülkelerde hem nüfus yoğunluğu hem tüketim talepleri olacak oraya gitmek lazım. Artı Avrupa Birliği gibi geleneksel pazarlar. Ayrıca Çin, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerde önemli. Her türlü  malı tüketebilecek konumdalar.

230 milyon Çin ve Hintli Müslüman’a helal gıda

Helal gıda pazarı önemli. 1 milyar 600 milyon Müslüman var. Ülke dışı ziyaretlerin yoğunlaşmasıyla helal gıdayla ilgili olağanüstü talep çıktı. Türkiye’de sertifikasyonda yapılıyor. Helal gıda ile Türkiye’nin imkanlarını iyi değerlendirmesi lazım. Çin’de 30 milyondan fazla Müslüman yaşıyor. Hindistan’da 200 milyondan fazla Müslüman yaşıyor. Artık Müslümanlar ülkeleri gezmeye başlıyorlar.

Gerekirse lüks tüketime vergi

Lüks tüketime ilişkin olarak gümrük vergileri konulabilir. Gerektiği zaman gerektiği şeyleri yaparız. Biraz üzerinde çalışma yapılması gereken bir durum. 2012 yılından bu yana kadar 10 milyonun üzerinde her yıl telefon ithalatımız var. Bu çok büyük bir rakam.

Editör: Wan Haber