Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde düzenlenen 11. İl Müftüleri Semineri'nin kapanışına katıldı.
Sandıklı'da düzenlenen 11. İl Müftüleri Semineri'nin son gününde, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in başkanlığında yapılan istişareden sonra hazırlanan 'sonuç bildirgesi okundu. Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Yüksel Salman tarafından okunan sonuç bildirgesinde, Türkiye'de toplumun maddi refahına yönelik çalışmaların her geçen gün arttığı ve bireylerin manevi dünyalarının zenginleştirilmesine yönelik çalışmaların da aynı oranda artırılması gerektiği belirtildi. "Temel görevimiz, her türlü vasıtadan yararlanarak din konusunda toplumu aydınlatmaktır" ifadelerine yer verilen bildirgede şunlar kaydedildi:
''Müftülerimizin, toplumun dini hayatına sağlıklı bir şekilde rehberlik etme konusunda sahip oldukları misyon, halkımız tarafından yüksek düzeyde bir ilgi ve güvenle teyit edilmektedir. Hz. Peygamberden günümüze değin değişen sosyal hayat tarzları içinde hemen her dönemde müftülerin rolü her zaman ağır sorumluluklarla mücehhez olmuştur. Esasen bu sorumluluk, müftülük vazifesini şerefli bir konuma yükseltmektedir. İslam'ın bidayetinden bugüne kadar tarihin hemen her safhasında camiler, herkesin, varlığından huzur ve sükun bulduğu mukaddes mekanlar arasında yer almıştır. Hayatın her alanında camiler, toplumun manevi yönden beslendiği, kendi manevi bünyelerini inşa ettikleri ve maşeri vicdana iştirak ettikleri müstesna mekanlar olmuştur. Esasen camiyi hayatın merkezi ve kalbi haline getiren, onu hayatın her anıyla ilişkilendiren husus, caminin kuşatıcı ve ilham verici iklimi olmuştur. Bugün camilerimizin, bu geleneksel rollerinin yeniden ihya edilmesinde teşkilatımıza ağır sorumluluklar düşmektedir. Camilerimiz, varlığıyla insanlığa huzur veren birer kıymet abideleri olmalıdır. Gerek manevi inşirah, gerekse estetik duyarlılık açısından camilerimiz mutlaka geçmişte olduğu gibi bugün de en güzel mimari yapılar olarak inşa edilmelidir.''
Bildirgede cami içi hizmetlerde olduğu gibi cami dışı din hizmetlerinde de daha etkin ve verimli bir hizmet politikası geliştirmek için sürekli gelişme ve yenilenme ihtiyacının aşikar olduğu ifade edildi. ''Bugün kadınlar, gençler ve çocuklar, tutuklu ve hükümlülerin yanı sıra toplumun değişik katmanlarında sıkışmış ve ciddi anlamda manevi sorunlar yaşayan insanımıza İslam'ın rahmet yüklü mesajlarını ulaştırmakla yükümlüyüz" denilen bildirgede ayrıca, "Bugün toplumun dini-manevi hayatını zenginleştirmeye yönelik yoğun çalışmalara karşın hala dinimizin yüksek hakikatleriyle buluşamamış insanların olması hepimiz için ağır bir sorumluluktur'' ifadeleri yer aldı.
Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Yüksel Salman tarafından okunan sonuç bildirgesinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Türkiye'nin belli başlı sorunları karşısında dinin alanını daraltma ya da abartılı bir şekilde genişletme anlayışından uzak durarak dinin kendi özgün tabiatına denk bir duyarlılık içinde milletin huzur ve saadetinin teminatı olan maneviyata ulaştırılması konusundaki azim ve kararlılığını sürdürdüğü belirtildi. Bildirgede şu ifadelere yer verildi:
"Bu bağlamda dini birtakım yorum, adet ve geleneklerle özdeşleştiren, hurafeler zemininde insanımızın maneviyatını hayattan koparan her türlü olgu karşısında teşkilatımız gereken irşad görevinin gerçekleştirilmesi öncülüğünü devam ettirecektir. Bugün başta Suriye olmak üzere coğrafyamızdaki kimi sorunlu bölgelerde mezhep olgusu üzerinden Müslümanları bölüp parçalamaya yönelik girişimler karşısında herkesin uyanık ve basiretli olması gerekir. Hutbe ve vaazların birer irşad vasıtası olarak çok büyük önem taşıdığı açıktır. Bundan dolayı özensiz, gündemden kopuk ve sıradan söz akışlarıyla örülmüş bir hutbe ve vaaz içeriğiyle bu görevin hakkıyla yerine getirilemeyeceği malumdur. Dolayısıyla hutbe ve vaaz metinlerinin iyileştirilmesi konusunda gereken bütün tedbirler özenle alınmalıdır. Camilerimiz ibadet vakitleri dışında da halkımızın dini bilgi ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şekilde hizmete hazır ve açık hale getirilecektir. Bu konudaki gereken düzenlemeler hem Başkanlığımız hem de müftülüklerimiz tarafından özenle çalışılmaktadır.''
Anayasa çalışmalarında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilmi ve dini özerkliğini güvence altına alan ve Başkanlığa kamu tüzel kişiliği sağlayan bir düzenlemenin günümüz dünyasının gerekliliklerini karşılayabilme bakımından Başkanlığı daha da güçlü hale getireceği belirtilen bildirgede, 2013 yılı Kutlu Doğum Haftası temasının ''Hz. Peygamber ve İnsan Onuru'' olarak belirlendiğini kaydedildi.
(AB-SK-CC-Y)

14.02.2013 15:35:15 TSI

Editör: Wan Haber